Tasarımın Hikayesi: Ay gökyüzünde yapayalnız yaşarken bir gün bir yıldız çıkıp gelmiş. Ay bu Yıldıza aşık olmuş. Daha aşkın ne demek olduğunu bile bilmeden… Gecesi gündüzü bu Yıldız olmuş. Gökyüzünde sanki hiçbir Yıldız yokmuş gibi… Bütün dünyası o oluvermiş… Sonra bir gün o Yıldız kayıp gitmiş uzaklara. Ay tek başına kalmış. Yıllarca o Yıldızın geri geleceği günü beklemiş. Her gece rüyalarında görmüş. Her sabah uyandığında kalbinin yarısını acırken bulmuş. O’nu düşünmeden geçirdiği tek bir günü bile olmamış. Tam da umudunu kesmişken Yıldız yeniden çıkagelmiş. Ay onu ilk gördüğü an daha kim olduğunu bile bilmeden aynı duyguları hissetmiş yüreğinde. Rüzgar aynı çocukluğundaki gibi esmiş sanki… Gökyüzü aynı çocukluğundaki kadar maviymiş tekrar… Yıldız benim evim olmadı demiş Ay’a… Ben hiçbir yere ait olamadım demiş. Ay ise senin evin burasıdır demiş. Benim kalbim… Geldiğinden beri bir tek buradan gitmedin sen demiş. Ve onlar beraberken bir yuva olmuşlar. Toprak kokan, merhamet kokan, sevgi kokan bir yuva...